Farkındalıkla Lohusalık
Doğum Sonrasında Farkındalık Becerilerini Kullanmak
Modern yaşamda doğum, rahmin kasılmalarıyla başlayan ve bebeğin dünyaya gelişi ile son bulan fizyolojik bir olay olduğuna dair bir inanış hakim. Bu inanışın pek çok temeli bulunuyor; ancak doğumun medikalleşmesi ile doğum üzerine yapılan araştırmalar ve istatistiklerin de bu algıya katkısı olduğu aşikar. Tıp alanında yapılan araştırmalarla doğuma dair ortaya konan istatistikler elbette doğumun fizyolojik boyutuna ışık tutuyor ve sağlık personeli açısından doğum deneyimini açıklıyor. Ancak doğum, anne ve babanın deneyimi açısından bebeğin dünyaya gelişiyle bitmiyor.
Doğum, anne ve babanın deneyimi açısından bir labirent gibi. Yürünecek tek bir yolun olduğu doğum labirentinin merkezinde bebeklerini kucaklarına alan anne ve babalar için doğum deneyimi merkezden çıkışa geri dönüş yolculuğunda çok benzer koşullar içinde devam ediyor. Lohusalık olarak adlandırılan bu dönemde bir yandan annenin bedenindeki değişimler sürerken, diğer yandan anne, baba ve bebek yeni dünyaya uyum sağlamaya çalışıyor. Bu da en az gebelik ve doğum kadar dönüştürücü ve yoğun bir deneyim; dolayısıyla anne ve babaların lohusalık ve ilk ebeveynlik deneyimleri için hazırlanmaları büyük önem taşıyor.